Stellantis’in Çinli BEV Markaları İle İşbirliğine Dair Düşüncelerim

Merhabalar,

Bu hafta içinde Stellantis CEO’su Carlos Tavares, Çinli Leapmotor markalı ve bataryadan elektrikli (BEV) otomobilleri Çin dışında üretebileceklerine dair oldukça ilginç açıklama yaptı. Üretimin Leapmotor‘a ait teknoloji kullanılarak yapılacağını belirtelim.

Reuters haber ajansından geçen bu açıklama, Stellantis‘in Çinli otomobil üreticileriyle yaşanan rekabete verdiği yanıt olarak dikkat çekiyor. İşin özünde Tavares, Leapmotor markalı ve BEV türü otomobilleri ya Avrupa ya da Kuzey Amerika tesislerinin birisinde üretebileceklerini söylüyor. Stellantis, bu fırsatı değerlendirmek için uygun olan herhangi bir üretim tesisini devreye sokabilecek kadar esnek davranacağının mesajını veriyor.

Aslında bu gelişmenin geçen yıldan gelen bir altyapısı var. Geçen yıl Stellantis Çinli BEV üreticisi Leapmotor‘un %20 hissesini 1,5 milyar Euro karşılığında satın almıştı. Böylece Çin dahil tüm dünya pazarlarında güçlü bir iş birliği sağlanmıştı.

Bu iki otomotiv markası bu kez Leapmotor International ismiyle bir joint venture ortaklığı da kuruyor. Stellantis‘in bu ortaklıkta payı %51 olacak. Ortaklık şirketinin CEO’su Stellantis tarafından atanacak. CEO, global pazarlarda Leapmotor tarafından üretilen BEV türü taşıtların ihracat ve dağıtımından özellikle sorumlu olacak. Dağıtım faaliyeti bu yılın ikinci yarısında başlayacak. Ortaklık aynı zamanda lokal üretim imkanlarını da zorlayacak.

Leapmotor da bu ortaklık sayesinde kendi markasının Çin’deki ve uluslararası pazarlardaki faaliyetini büyütmeyi hedefliyor. Kısacası tam bir kazan-kazan modeli söz konusu.

Ben Renault Mais genel müdürlüğü görevim sırasında Carlos Tavares’i tanıma fırsatı bulmuştum. Kendisi Renault Grubu içinde çeşitli üst düzey görevler yaptıktan sonra Carlos Ghosn’un yardımcısı olarak Renault Grubu‘nun uluslararası operasyonlarını başarıyla yönetmişti. Bence Carlos Ghosn sonrası grubun başına geçerek Renault Nissan ortaklığı dahil tüm grup markalarının faaliyetini çok daha geliştirebilirdi. Ama olmadı. PSA Grubu kendisini CEO olarak transfer etti. Sonrasında ise Opel markasının satın alınması, Fiat-Chreysler ile ortaklık derken bugün Stellantis olarak bildiğimiz dev bir otomotiv grubu Tavares’in eseri olarak dünya pazarlarında büyümeyi sürdürüyor.

Güçleri birleştirerek büyüme fikrine çok yatkın olan Carlos Tavares’in Leapmotor ile birleşme hamlesi çok stratejik bir adım. Çin’li markaların otomotivde yaşanan elektrifikasyona dönüşüm içinde dünyayı nasıl salladığını görüyoruz. Çinlilerle rekabet mücadelesi içinde olmaktansa güçleri birleştirip dünya pazarlarında avantaj sağlamak çok daha akılcı bir yaklaşım. İşte Tavares bunu yapıyor.

Özellikle AB ve ABD yönetimlerinin Çinli markaların istilasını önleme gayretiyle çeşitli yaptırımlar peşinde oldukları hepimizce malum. Bence bu gayretler de Çinlileri önleyemeyecek. Yasaklarla bir yere varılmadığını otomotivde bir çok kez gördük. O zaman yapılması gereken güçleri birleştirmek ve bundan yararlanmak. Tavares’in hamlesini bu anlamda doğru ve stratejik buluyor, örnek alınmasını diliyorum.